Psikoterapi, anlık rahatlama sağlamaktan çok, derinlemesine içgörü ve dönüşüm sürecidir. Birçok kişi terapiye başlarken hızlı sonuçlar bekler; ancak terapi, zaman ve emek isteyen bir yolculuktur. Birey geçmiş yaşantılarına, düşünce kalıplarına ve duygusal yüklerine temas ettikçe zaman zaman yorulabilir, hatta bazı duygularla yüzleşmekten kaçınmak isteyebilir. İşte bu noktada sabır ve kararlılık büyük önem taşır. Terapi süreci dalgalı olabilir; bazı seanslar çok verimli geçerken bazıları sessiz veya zorlayıcı olabilir. Bu iniş çıkışlar iyileşmenin doğal bir parçasıdır.
Terapide düzenli devamlılık, zihinsel ve duygusal işleyişin yeniden yapılandırılmasına katkı sağlar. Her görüşme, iç dünyanıza atılan bir adım, kendinize yaklaştığınız bir duraktır. Psikologla kurulan güven temelli ilişki ve düzenli geri bildirimler, gelişiminizi izlemeye olanak tanır. Ayrıca terapi sürecine bağlılık, kişinin kendine olan sorumluluğunu ve değişime olan inancını da pekiştirir. Unutulmamalıdır ki kalıcı değişim, zamanla ve istikrarla mümkündür. Sabırla sürdürülen terapi, yalnızca semptomları azaltmakla kalmaz, aynı zamanda yaşam kalitesini kalıcı olarak artırır.