Duygusal tükenmişlik, günümüzün hızlı ve stresli yaşam koşullarında giderek daha fazla insanın karşılaştığı psikolojik bir durumdur. Bu sendrom, kişinin uzun süreli stres ve yoğun duygusal yük altında kendini bitkin, boşalmış ve motivasyonsuz hissetmesiyle ortaya çıkar. Tükenmişlik hali, sadece iş ortamında değil; aile, arkadaş ve sosyal ilişkilerde de sorunlara yol açabilir. Kişi, empati kurmakta zorlanabilir, ilişkilerinde kopukluk yaşayabilir ve genel yaşam kalitesi düşer. Duygusal tükenmişlikle başa çıkmanın temelinde, kişinin kendi sınırlarını tanıması, gerektiğinde “hayır” demesi ve düzenli olarak dinlenmeye zaman ayırması yer alır. Psikoterapi, bu süreçte duygu yönetimi becerilerini geliştirmek ve stresle etkili başa çıkma stratejileri oluşturmak için önemli bir destek sağlar. Ayrıca sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek, beslenme ve egzersiz düzenine dikkat etmek tükenmişliğin önlenmesinde rol oynar. Erken farkındalık ve müdahale, kronik sorunların oluşmasını engeller ve kişinin ruhsal direncini artırır.