Günümüzde artan enflasyon, gelir-gider dengesizliği, iş güvencesizliği ve ekonomik krizler, bireylerin ruh sağlığı üzerinde derin etkiler yaratmaktadır. Ekonomik stres, yalnızca maddi zorluklarla sınırlı kalmayıp kişinin duygusal dayanıklılığını, ilişkilerini ve günlük işlevselliğini de olumsuz etkileyebilir. Finansal kaygılar; uyku bozuklukları, sürekli gerginlik hali, konsantrasyon sorunları ve gelecek korkusuyla kendini gösterebilir. Ayrıca depresyon, anksiyete bozuklukları ve hatta psikosomatik hastalıklarda artış yaşanabilir. Bu durum sadece bireyleri değil, aile içi dinamikleri de etkileyerek çatışmaları ve iletişim sorunlarını artırabilir.
Psikoterapi, bireylerin bu kaygıların altında yatan duygusal yükleri fark etmelerine, baş etme becerilerini geliştirmelerine ve daha sağlıklı düşünme kalıpları oluşturmalarına yardımcı olur. Ayrıca finansal okuryazarlığın artırılması, sosyal destek mekanizmalarına erişim ve stres yönetimi stratejileri bireyin yaşam kalitesini olumlu yönde etkiler. Toplum bazında yürütülecek ruh sağlığı farkındalığı çalışmaları da bu alandaki yükü azaltmaya katkı sağlar. Unutulmamalıdır ki ruh sağlığı, ekonomik istikrar kadar değerli ve korunması gereken bir alandır.