Sanal Gerçeklik (VR) teknolojisi, son yıllarda psikoloji alanında çığır açan bir terapi aracı olarak öne çıkmaktadır. Özellikle fobiler, travmalar, sosyal anksiyete ve obsesif kompulsif bozukluk gibi rahatsızlıklarda, bireylerin kontrollü bir şekilde kaygı uyandıran durumlara maruz kalmasını sağlayan bu yöntem, geleneksel terapi yöntemlerine etkili bir alternatif sunmaktadır. VR terapisi sayesinde birey, gerçek hayatta karşılaşması zor veya riskli olan senaryolarla güvenli bir ortamda yüzleşebilir. Örneğin, uçuş fobisi olan bir kişi, simülasyon yardımıyla uçağa binme deneyimini tekrar tekrar yaşayarak bu korkusunu azaltabilir.
Ayrıca sanal gerçeklik terapisi, terapötik sürece katılımı artırarak motivasyonu yükseltir ve kişinin tedavi sürecine aktif şekilde dâhil olmasını sağlar. Teknolojik gelişmelerle birlikte artık bu uygulamalar daha erişilebilir hale gelmekte, online terapi süreçlerine de entegre edilmektedir. Psikoterapide dijital dönüşüm, hem uzmanların hem de danışanların imkanlarını genişletmekte, özellikle genç nesil danışanlarda daha hızlı sonuçlar alınmasını sağlamaktadır. Sanal gerçeklik terapisi, gelecekte ruh sağlığı alanının vazgeçilmez araçlarından biri olmaya adaydır.